ERDAL 4.6.2016 17:57Bazen nasıl davranmam gerektiğini bilemiyorum. ...ve yanımdaki insanlari kendime ay kadar uzak hissediyorum. Ben samimiyet istiyorum. Bunun haricinde hiç kimseden hiç bir zaman bir beklenti içinde olmadım. İnsanlarin ikinci bir yüzünü görünce üzülüyorum. Oysa hayatımda yer almak için kimsenin ne ikinci bir yüze, ne olmadığı biri gibi görünmesine, ne de hissetmedigi halde yüzüme parlatılmış sözler söylemesine hiç gerek yok. Sonrasında mutsuzluğum dünyanın öbür ucuna yol olacak kadar çok üzülüyorum. Üzülmek... Ne olursa olsun bir türlü alışamıyorum. Ben herkesi her zaman olduğu gibi kabullendim ve beni de olduğum gibi kabul etmelerini bekledim. Çünkü ben sevdiklerimin ne kusursuz olmalarını ne de o meşhur "sütten çıkma ak kaşık" olmalarını bekledim. Hem kusuru güzel buldugum anlar bile oldu sevdigim insanlarda; "nazarlık" gibi mesela. Ama değer verdigim insanların benim gibi düşünüp, hissetmedigini gördüğüm zaman canım acıyor. Sonra işin yoksa üfle dur, bir türlü geçmiyor.
4.6.2016 17:21(u16) Bahsetme şu uzaklık denen şeyden. Sen büyük bir deniz dersin aramızdaki şu maviliğe, ben bir avuç su.
4.6.2016 17:19(u16) Yüreğin maviye komşu olduğu yerde umut, Umudun olduğu yerdeyse HAYAT vardır.